“`html
Suriye’de Beşar Esad Rejiminin Sonu: İç Savaş ve Dönüşüm
Hafız Esad, eşi Anisa Makluf ve çocukları Maher, Başer, Basil, Majd ve Bushra ile birlikte. (Soldan sağa)
Bugün sabah saatlerinde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejimi, başkent Şam’a muhalefetin girişiyle birlikte 13 yılı aşkın süren iç savaşın fırtınalı bir sonuna tanıklık etti.
Esad’ın düşüşü, 2000 yılında Suriye’nin sürpriz bir şekilde devlet başkanı olarak seçildiği ilk dönemle kıyaslandığında büyük bir gerilim taşıyor. O dönem, 34 yaşında devraldığı bu görevi, babası Hafız Esad’ın otuz yıllık tiranlığına karşı genç bir reformcu olarak bir değişim umudu şekillendirmişti. Ancak Mart 2011’de başlayan protestolar, Esad’ın acımasız müdahaleleri sonucu iç savaşa dönüştü.
Suriye’deki iç savaş boyunca tahmini olarak yarım milyon insan hayatını kaybetti ve 23 milyon kişi evlerinden zorla ayrılmak zorunda kaldı. Bu insanlar başta Ürdün, Türkiye, Irak ve Lübnan olmak üzere komşu ülkelere ve Avrupa’ya sığındı. Son dört yıl boyunca gerilimlerin azaldığı bir döneme girilse de, 27 Kasım’da muhalif grupların harekete geçmesi, bu sabah Şam’ın kontrolünü tamamen ele geçirmeleriyle sonuçlandı ve 53 yıllık Esad yönetimi tarihe karıştı.
Aslında, Beşar Esad, başlarda babasının halef olarak yetiştirilmemişti. Suriye Devlet Başkanlığı’na giden yol, ağabeyi Basil’in 1994’te yaşanan talihsiz bir trafik kazasında hayatını kaybetmesiyle açılmış oldu. O dönemde Beşar, Londra’da göz hastalıkları üzerine eğitim almakta bulunuyordu.
Basil’in vefatının ardından, Beşar, Suriye’deki siyasi iktidara hazırlanması amacıyla geri çağrıldı ve iç savaş boyunca yüzbinlerce insanın ölümüne ve milyonlarca insanın yerinden olmasına sebep olacak bir liderlik görevine getirildi.
Beşar Esad, 1965’te, Hafız Esad ve Anisa Makluf’un çocuğu olarak dünyaya geldi. Doğduğu yıllarda, Suriye dahil pek çok ülkede Arap milliyetçiliği siyasetin merkezindeydi. Baas Partisi, Mısır ve Suriye arasındaki kısa süreli birleşiklikten sonra iktidara gelerek bu söylemi yaygınlaştırdı.
Hafız Esad: 1971-2000 Yılları Arasında Yönetim
Esad ailesinin Alevi toplumu, savaş ve zorluklarla dolu bir süreçten geçiyordu. Hafız Esad, 1966’da Savunma Bakanı oldu ve 1971’de Suriye Devlet Başkanı olarak görevine başladı. Bu süre zarfında, muhalefeti sert bir şekilde bastırdı ve demokratik seçimleri reddetti. Dış politikada ise Sovyetler Birliği ile ittifaklar kurmakla beraber, 1991’de ABD’nin öncelik verdiği Körfez Savaşı’nda koalisyana katıldı.
Beşar Esad’ın Farklı Bir Yol Seçimi
Beşar Esad, kariyerine tıp alanında devam etmeye karar verdi ve Şam Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, 1992 yılında Londra’ya giderek göz hastalıkları üzerine eğitim aldı. Burada, gelecekteki eşi Esma el Akhras ile tanıştı; kendisi King College’da bilgisayar mühendisliği okuyordu. Ancak, Beşar’ın gelecekteki liderlik rolü çok geçmeden belirlendi.
Basil’in 1994’teki vefatı, Beşar’ın hayatındaki yönü değiştirdi. Daha sonra, Hafız Esad Haziran 2000’de öldüğünde, Beşar, anayasadaki yaş sınırlaması değiştirildiği için devlet başkanı oldu.
Beşar Esad, göreve başladıktan sonra reform ve özgürlük vaatleriyle dikkat çekti. İlk yıllarında, medya özgürlüğü ve demokratik değişim vaadi umut doğurmuştu. Ancak 2001’de muhalefete karşı baskılar artmaya başladı ve baskıcı bir yönetim ortaya çıktı.
Öte yandan, özel sektörün gelişmesini destekleyen sınırlı ekonomik reformlar da uygulandı. Beşar, yabancı bankaların açılmasına ve ithalata izin verilmesine olanak tanıyarak özel sektörü güçlendirdi. Başta kuzeni Rami Makluf olmak üzere birçok kişi, bu süreçte önemli ekonomik güce sahip oldu.
Irak ve Lübnan ile Gelişen Çatışmalar
2003’te gerçekleşen Irak Savaşı, Beşar Esad ve Batılı hükümetler arasındaki ilişkileri sarstı. Esad, ABD’nin Irak’a yönelik saldırısını reddetti ve bunun Suriye için bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Aralık 2003’te ABD, Suriye’ye çeşitli ambargolar uygulamaya başladı.
Şubat 2005’te, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin suikasta uğraması, Suriye’nin uluslararası alandaki itibarını sarstı ve çok sayıda gösteri yapılmasına sebep oldu. Bu süreç, Suriye’nin Lübnan’daki yaklaşık 30 yıllık askeri varlıklarının sona ermesini sağladı. Esad ve müttefikleri ise bu iddiaları reddetti, ancak uluslararası mahkeme 2020’de bir Hizbullah üyesini bu suikastla suçlu buldu.
Beşar Esad, dış politikada çoğunlukla babasının izlerini takip etti ve son on yılda muhalif sesleri sürekli bastırırken otoriter bir yönetimi benimsedi. 2010’dan itibaren eşi Esma’nın bir röportajda “demokratik” bir yönetimden bahsetmesi, halk arasında tartışmalara sebep olmuştu.
Bugün ise, 13 yıl süren çatışmaların ardından, muhaliflerin Şam’ı kontrol altına almasıyla Esad’ın geleceği belirsizliğini koruyor.
Kaynak: Habertürk
“`